11 Nisan 2018 Çarşamba

OKTAY SINANOGLU Kimdir?


OKTAY SINANOGLU Kimdir?

Lutfen yaziyi dikkatle ve sakin kafayla okuyun, inanin, benzeri bir yaziyi  kolay kolay okuyamazsiniz.

1935 yilinda dogdu. Adi Oktay Sinanoglu.

1953/18 yas - Ataturk tarafindan 1928 yilinda kurulmus TED Yenisehir  Lisesi'ni burslu olarak okudu

ve birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya muhendisligi okumak uzere  ABD'ye gitti.

1956/21 yas - ABD Kaliforniya Universitesi, Berkeley Kimya Muhendisligi'ni  birincilikle bitirdi.

1957/22 yas - Massachusetts Institute of Technology'yi (MIT) 8 ayda  birincilikle bitirerek Yuksek Kimya Muhendisi oldu.

1960/25 yas - Yale Universitesi'nde "asistant professor" (yardimci docent)  olarak calismaya basladi.

1961/26 yas - Atom ve molekullerin cok elektronlu kurami ile "associate  professor" (docent) ve 50 yildir cozulemeyen bir matematik kuramini bilim  dunyasina kazandirarak "full professor" (profesor) unvanini aldi. Bu unvan  ile MODERN UNIVERSITE TARIHININ VE YALE UNIVERSITESI TARIHININ

(son 300 yildaki) EN GENC PROFESORU oldu.

1964/29 yas - ODTU'ye danisman profesor oldu. Yale Universitesi'nde ikinci  bir kursuye daha profesor olarak atandi.

Dunyada yeni kurulmaya baslayan MOLEKULER BIYOLOJI dalinin ilk birkac  profesorunden biri oldu (Watson ve Crick sarmal modelindeki dna sarmalinin  cozelti icinde o halde nasil durdugunu kesfeden adam - solvofobik kuvvet).

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'ne uye olarak secildi.

Buraya secilen ilk ve tek Turk oldu.

Iki defa Nobel'e aday gosterildi.

Defalarca Nobel Akademisi'nin istegi uzerine Nobel'e adaylar gosterdi.

Dunyanin sayisiz yerinde sayisiz buluslari ve teoremleri ile ilgili sayisiz  konferans verdi.

Su anda 67 yasinda 26 yasindan beri devam ettigi Yale Universitesi'nde  Molekuler Biyoloji ve Kimya olmak uzere iki kursude profesor ve son 7  senedir gorev yaptigi Yildiz Teknik Universitesi'nde ise Kimya dalinda  olmak uzere bir kursude profesor olarak gorevini surduruyor.

"...Ben baktim, Turk Bayragi, Ataturk karsimda, cam cerceveli oldugu icin  bayragin ustunde kendi yansimami goruyorum. Icimden yemin ettim, dedim ki:  Gidecegim ve orada soz sahibi olacagim, ondan sonra gelip o namussuzlarla burada ugrasacagim. O an anlamistim ki burada kalirsam  Amerika'nin kolesi olurum, oraya gidersem Amerika'nin efendisi olur, buraya gelip onlarla daha rahat  mucadele ederim.

Ve iste bizi gonderdiler..."

"...Hicbir zaman Amerikan vatandasi olmayi dusunmedim.

Aklimdan dahi gecmedi. Ben atalarimdan beri Turk kimligimle varim.

Ne yaptiysam o sayede yaptim. Ona buna yaranayim diye degil. Otuz yilda bak milleti ne hale soktular. Simdi de 'aclikla' terbiye  ediyorlar.

Ayarli basinin kose yazarlarindan biri gecenlerde Avrupa Birligi'ne  girmenin yararlarindan diye 'O zaman bu ay yildizli pasaport ile Avrupa  kapilarina gitmenin utancindan kurtulacagim' diyor.

Tanri, bu millete acisin..."

"...Yildiz Teknik'te kimyada bir takim hanimlar var, beyler var, profesor,  docent.

Disarida da vardir. Burada da var, entrikalar doner, ona buna kostek  olurlar.

Birkaci dedikoducu belli odama geliyorlar. Herkeste dahili telefon var.

Ankara'ya bile telefon edemiyorsun, bilgisayardan baglanamiyorsun.

Bolum baskanlarinin telefonlari vardi onlar da benim yanimda ya.

Suraya bir telefon bulun bari dedim. Bilgi cagindayim diyorsunuz daha  telefon cagina gelmemissiniz
diyorum. Bilgisayara telefonu baglayamiyorsun. Internet yok. Uc dort yil  baglanti kurulmadi.

Huseyin Afsar'a (bolum baskani) bari bir telefon bulun dedim. Bana direkt  telefonundan paralel hat cektirdi. Bazen o yokken ariyorlar, telefonu acip  sekreteriyim diyorum.

Bolumde iki tane merakli hanim var, ortalikta dolasip dedikodu yapiyorlar.

Bunlar bir gun odama geldiler o sirada da telefon caldi. Bu ne dediler.

Ben de saf saf telefon dedim. Ertesi gun geldim, makas attirip  kestirmisler,

koridordan teli kesmisler. Ben de zannediyorum ki, ben bunlar icin  firsatim, oyle konular var ki dunyada herkes gelmis,Yale'de benden ogrenmis; Rusya'sindan, Dogu  Bloku'ndan,Avrupa'sindan.



Ben ayaklarina gelmisim, yeni birsey ogrenin, yapin. Yok.

Ozel ders actik, yepyeni seyleri dunyada ilk defa anlatiyorum,disarda  herkesin benden öğrenmek istedigi seyleri Turkiye'de Turkce anlatiyorum. Alakasi olmayan, fizikten  matematikten insanlar geliyor,

asil gelmesi gerekenler yok!.."

"...ABD icinden cok gocmus bir ulkedir, tabii pat diye gocmez, arada bir  canlanir, tekrar bir seyler olur ama icinden cok zayif taraflari vardir.  Dunyada en buyuk borcu olan devlet mesela. Ic ve dis. Ama bir devingen tarafi vardir, arada birsey cikarirlar bir sene oyle idare ederler, sonra  yine inise gecerler. Oyle pek gorundugu gibi bir guc degildir..."

"...GENCLER, Turkiye'de adet haline gelmis gostermelik islerden kacinin. Sirf universite bitirdi desinler diye, ananiz babaniz Amerika'da mastir  yapti diye ogunebilsin diye yuksekogrenime gitmeyin. Sonunda ancak  kendinizi kandirirsiniz.

Temel gayeleriniz, kendinizin ufak cikarlari otesinde, kendiniz disinda, bu  ulke, bu ulus,

Turk dunyasi, Avrasya, insanlik icin olsun. Yuksek hedefleriniz icin  calisin.

O zaman, kendi durumunuz da kendiliginden duzelecektir. Maddiyat ve  maneviyati dengeleyin. Formulunuz 'bilim' + 'gonul'dur. Bu iki kanadin biri eksik olursa ne  kendinize ne de insanliga hayriniz dokunur. Gundelik siyaset, cikar  gruplari, disardan gudumlu gizli veya acik "cemiyet"lerden uzak durun.

Ataturk'un dediklerini bol bol okuyun, onlari iste bu gunler icin demis,  yazmis.

Turkiye 'nin Serefli, refahli, itibarli ve bagimsiz gelecegi icin Ataturk  yolumuzu cizmistir.

Dis ulkelerden, onlarin yerli kuyruklarindan medet ummayin.

Gayeleri bize yardimci olmak degil, Turk adini tarihten silmektir.
 
Dunyanin neresinde olursaniz olun, kimliginizi,Turk dilini, Turk tarih ve  kultur bilincini, binlerce yillik gelenegini kaybetmeyin. Dis ulkelerde ne  kadar kimliginizi korursaniz yabancilar da size o kadar itibar edecektir.
 
Baskasini taklit etmeyin.

Kendi yolunuzu cizip azimle yuruyun.

O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir.
 
Egitimde once bir meslek, gercek bir beceri, bir altin bilezik sahibi  olmaya bakin.
Ne yaparsaniz yapin en iyisini yapin.

Siyasetcinin bilimcinin en kotusu olunacagina tamircinin parmakla  gosterilen en iyisi olmak yegdir. Bulabilirseniz Turk okuluna, egitimin Turkce verildigi okullara gidin. Konulara merak sarin, not icin calismayin.

O meslekte yararli olacak bir yabanci dili ogrenin.

Bulbul gibi konusup yabancidan ayirt edilemez hale gelmek hic sart degil. Unutmayin ki Turk olmak bir kafa gonul isidir.

Turk kulturuyle,diliyle, ata sevgisiyle Turk'tur.

Soy sop meselesi karistirarak, o herseyimizi borclu oldugumuz serefli  atalarimizi karalamaya calisan

ic dusmanlarin kitaplarina, yaygaralarina kulak asmayin.

Kultur genleri, irk genlerindendaha onemlidir.

Vatani, milleti icin her turlu fedakarliga hazir bir taban gerekiyor.

Bu taban son elli yilda hayli eritilmis, kafasi, gonlu karistirilmis,  birbirine dusen kesimler,

disa bagimli sahte aydinlar, icinde vataninin gelecegini dusunmeyen, daha  da acisi vurdum-duymazlasmis kalabaliklar olusturulmustur.

Bu durumda gercek bir onder cikabilse bile basarili olma sansi pek azdir.

Simdi yapilacak is hizla bu toplumun yeniden kaynasmasina, bilinclesmesine,  vatanini, milletini kendisinden once dusunen insanlarin cogalmasina on ayak  olmaktir.

Turkiye'yi tekrar Kuvayi Milliye ruhu, Ataturk ruhu kurtaracaktir..."

OKTAY SINANOGLU, kimdir bu adam?

"...bizi 17 yasimizda apar topar zorla Amerika'ya gonderdiler; cirkin bir  gaye ile, 'devsirme' olalim diye gonderdiler; cok sukur olmadik!."diyen  adam bu.

Amerikanin tepesine oturan, dunya bilim cevrelerinin pesinde kostugu adam 
bu.

Dokuntulerini toplayanlarin Nobel aldigi adam bu iste Isaret ettiginin Nobel aldigi adam bu iste.


Yale Universitesi'ni, Amerika'yi alt ust etmis, modern universite tarihine  adini yazdirmis adam bu iste.

Bu adam bizim.

Bu adam bizi dusunuyor, bizi sayikliyor,geceleri uyuyamiyor ulkesi icin,  insanlari icin ve biz bu adami tanimiyoruz. Cunku tanimamiza izin vermediler.

Bu adama 10 kere hakettigi halde Nobel bile vermediler cunku bize gereken 
bir kivilcimdi bu.
Goreceksiniz ki istediginiz kivilcim orada var.

Goreceksiniz ki hala ve her zaman bu ulke icin gercekci bir umut var.

Goreceksiniz ki ne varsa bizde var, ruh var, gonul var, gorunmeyen bir bag  var.

Onlarda olmayan bir sey var,sonradan kazanilamayacak birseyler var...

Goreceksiniz ve uzuleceksiniz, ne yurtseverler var bizden; ne dahiler  var...

Ne sesi var ne sedasi var...

Canim Turkiye'm, donuyla birlikte bes para etmez,sefil, sozum ona  mankenlerin hayatini ezbere bil ama Oktay Sinanoglu'nu tanima.

Canim Turkiye'm, televoleyi kacirma, unluler ciftligini kacirma ama bu  adami kacir!

Canim Turkiye'm, pastanelere "patiseri", lokantalara, "restaurant",  magazalara "shop" yazmaya devam et. D&R yaz sonra da Tarzanca iletisim  kurulamaz ingilizcenle "dienar" diye oku.

Canim Turkiye'm, tepeden tirnaga, sat ulkeni, dilini, degerlerini sat,  kendi degerlerini asagila,

nasil olsa onlarinki daha iyidir.

Sana laf edene ise "fasist" de, "milliyetci" de,"sagci" de, "solcu" de,  komunist" de, "dinci" de, de oglu de. Ama sakin "YURTSEVER" deme!

Bu e-postayi yollayabildiginiz kadar kisiye yollarsaniz, benden 1 kurus  alamazsiniz.

Sansinizin bundan sonra acilacagini da garanti edemem.
Yolladiginiz adam basina Amerikan dolari da alamazsiniz.

Bizler bu ulkenin son sansiyiz...

Dr. Erkan DANACI...

TUBITAK UMERF ve Mikrodalga Lab. (ESL)

aşk ve arkadaşlık...

“Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. Aşk, kendinden emin bir şekilde sorar; ben senden daha samimi ve daha cana yakınım. Sen niye varsın ki bu dünyada?”

Arkadaşlık cevap verir "sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için....

Bütün sevdiklerinize ithafen şunları göz önünde bulundurun: Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyanmış iseniz, bir hafta sonrasını göremeyecek olan bir milyon insandan daha şanslısınız.

Bir harp tehlikesi ile, işkence görmek ihtimali ile ve sağ kalma korkusu ile karsı karsıya değilseniz, 500 milyon insandan daha iyisiniz.

Buz dolabınızda yiyeceğiniz, üzerinizde elbiseniz, başınızı sokup uyuyabileceğiniz bir eviniz varsa, dünyadaki insanların çoğundan daha zenginsiniz.

Bankada ve cüzdanınızda para varsa, dünyanın en imtiyazlı % 8'i arasındasınız...

Anneniz, babanız sağ ise ve boşanmamışlarsa, siz bu dünyada nadir kişilerden birisiniz.

Bu mesajı okuyabiliyorsanız bu demektir ki; Birisi sizi düşündü ve bunu gönderdi.. Çünkü okuma yazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri değilsiniz.

Paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış.. Kimse seni üzmemiş gibi sev.. Kimse seni seyretmiyormuş gibi danset.. Kimse seni dinlemiyormuş gibi şarki söyle.. Cennet dünyadaymış gibi yaşa..

Bu mesajı dostlarına gönder. Göndermezsen hiçbir şey olmaz korkma. Ama gönderirsen, belki bunu okuyan birisi gülümser...

Bunu tüm ARKADAŞ olarak düşündüklerinize gönderin. Bu mesajı size yollayana geri göndermek demek olsa bile.. Eğer bu mesaj size geri geliyorsa, arkadaş çevrenizin gerçek arkadaşlardan oluştuğuna inanabilirsiniz.

Her şey Gönlünce Olsun Arkadaşım